İnsanları izlerken, daha evvel hiç görmediklerini görebilir, hiç hissetmediklerini hissedebilirsin Pinhan. İnsanları uzaktan seyrederken, onlara her zamankinden yakın olabilirsin. Eğer bakmayı bilirsen gözlerin sana oyun etmez, dosdoğru görürsün. İçte saklı olanı, acıtanı, kanatanı görürsün. O vakit anlarsın ki o dediğin sensin, seyrettiğin kendi bedenin, kendi sûretin; ağladığın kendi acıların.
.
.
Hani halkanın ucunda/ kavuşacaktım sana/ hani bir iken ayrı düşmüştük/ ve çok iken bir olacaktık sonunda/ çoktan razı idim oysa/ razı idim gecenin matemine/ karanlığı fırsat bilene/ ve korkaklığıma/ ve karabasanlarıma/ oyun oynar gibi yaşar giderdim/ kuş avlardım/ kuşları deli gibi kıskanırdım ya/ bırakmadın/ bırakmadın ki kendimden kaçayım/ koyvermedin/ koyvermedin ki sürsün bu devran
Döndü halka/ döndü olanca hızıyla/ toprak ki siyah bir halka idi/ ve geceye saklanırdı bazen/ tuttu su ile karıştı/ su ki sarı bir halka idi/ rengiyle dalaşırdı bazen/ tuttu toprağı kucakladı/ eğildim suya baktım/ suda kendimi gördüm/ kendimi sen sandım/ sarılmak için atıldım/ köprüye hıncım yalan imiş/onu yıkarken suya karışan/ ben oldum
Balçıktan çıktım ben/ balçıktan yoğurdum kendimi/ içerdeki dışa taştı/ dıştaki içe çekildi/ görünen görünmeyene sataştı/ görünmeyen görünene diş biledi/ siyah halka/ sarı halka ile yer değiştirdi/ çekildim bir köşeye/ sessiz sedasız/ baktım olan bitene/ seni gördüm kaderimde/ ebrunun halkalarını saydım/ tastamam dört etti/ halkalardaki kıvrımları hesapladım/ tastamam senin ismin etti/ isminin yanına beni de kazı dedim/ boyalar isyan etti
.
.
Hani halkanın ucunda/ kavuşacaktım sana/ hani bir iken ayrı düşmüştük/ ve çok iken bir olacaktık sonunda/ çoktan razı idim oysa/ razı idim gecenin matemine/ karanlığı fırsat bilene/ ve korkaklığıma/ ve karabasanlarıma/ oyun oynar gibi yaşar giderdim/ kuş avlardım/ kuşları deli gibi kıskanırdım ya/ bırakmadın/ bırakmadın ki kendimden kaçayım/ koyvermedin/ koyvermedin ki sürsün bu devran
Döndü halka/ döndü olanca hızıyla/ toprak ki siyah bir halka idi/ ve geceye saklanırdı bazen/ tuttu su ile karıştı/ su ki sarı bir halka idi/ rengiyle dalaşırdı bazen/ tuttu toprağı kucakladı/ eğildim suya baktım/ suda kendimi gördüm/ kendimi sen sandım/ sarılmak için atıldım/ köprüye hıncım yalan imiş/onu yıkarken suya karışan/ ben oldum
Balçıktan çıktım ben/ balçıktan yoğurdum kendimi/ içerdeki dışa taştı/ dıştaki içe çekildi/ görünen görünmeyene sataştı/ görünmeyen görünene diş biledi/ siyah halka/ sarı halka ile yer değiştirdi/ çekildim bir köşeye/ sessiz sedasız/ baktım olan bitene/ seni gördüm kaderimde/ ebrunun halkalarını saydım/ tastamam dört etti/ halkalardaki kıvrımları hesapladım/ tastamam senin ismin etti/ isminin yanına beni de kazı dedim/ boyalar isyan etti
.
Bir de baktım ki/ ben ben değilim artık/ sûretim başka bir sûret/ ismim bir başkasının ismi/ gönlüm ne yöne akar/ ben ne yöne/ verdiğin emaneti yitirdim yollarda/ hata ettim/ kusur ettim/ affola…
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder