22.7.10

gülümseme

bu gülümsemeyi bulan aschenbach, onu tehlikeli bir armağan gibi alıp yürüdü. o kadar altüst olmuştu ki, taraçanın ve parterin ışığından kaçmak, hızlı adımlarla arkadaki parkın karanlığına sığınmak zorunda kaldı. hem garip bir şekilde öfkeli hem de müşfik azarlamalarının önüne geçemiyordu: " böyle gülmen doğru değil, tadzio! dinle beni, hiç kimseye bu şekilde gülmek doğru değil!" kendini parktaki kanepelerden birine attı, bitkilerin gecedeki kokusunu, kendinden geçmiş, içine çekti. arkasına yaslanmış, kollarını sarkıtmış, yenik düşmüş ve kat kat ürperişlerle sarılı, özlemin burada yersiz, saçma, ayıp, gülünç, ama yine de kutsal, henüz burada da saygıya değer formülünü fısıldadı: " seni seviyorum!"

2 yorum:

Xena dedi ki...

çok güzel yazı

pentesilea dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.