23.1.08

Bülbülü Öldürmek


--Dill ve Scout. Yaşından dolayı henüz pek kirli olaylarla muhatap olmayan Dill, arkadaşı Scout'un babasının, haklı bir zenciyi savunduğu duruşmasındaki çirkinliklerden ve haksızlıklardan etkilenmiş, duruşma salonunun önünde hıçkırmakta.--

"Aman Dill, eninde sonunda alt tarafı bir Zenci o."
"Benim için fark etmez. Doğru değil. Onlara böyle davranmak doğru olamaz. Kimsenin böyle konuşmaya hakkı yok. Benim midemi bulandırdı."
"Bay Gilmer'in (Beyazlara taraf cibilliyetsiz bir avukat) yöntemi bu. Hep böyle yapar. Kimseye iyi davrandığını görmedim. Bugün yaptıkları yapabileceklerinin yarısı bile değil. Hepsi öyle yapar..."
"Bay Finch (Scout'un babası) öyle yapmıyor ama."
"O örnek olamaz. o.. babam sokakta ne ise duruşma salonunda da odur."
"Onu demek istemedim" dedi Dill.

"Ne demek istediğini biliyorum." dedi bir ses. Sesin ağaçtan geldiğini sandık ama Bay Doluhus Raymond'un sesiydi. (Bu adam da sürekli mahallelinin elinde kese kağıdındaki şişesiyle keş olarak bildiği biri, normal şartlarda Dill ve Scout'un bu sesi duyunca uzaklaşması gerekiyor.)
"Derin kalın değilse, bu işler adamı hasta ediyor, değil mi?" diye devam etti... "Dolan da gel oğlum. Mideni düzeltecek bir şey var bende."
"Al bakalım." diyerek kese kağıdını Dill'e uzattı, "Bir fırt çek." "Seni rahatlatır."
Dill kamışları emdi, sırıttı. Uzun uzun çekti. "Dill, dikkat et!" diye uyardım. Dill kamışları bırakıp sırıttı, "Scout, bu sadece kola."
Çimende yatmakta olan Bay Raymond doğruldu, "Kimseye söylemezsiniz değil mi? Ünüm yok olur sonra."
"Sadece kola mı? Yani şey... içermiş taklidi mi yapıyorsunuz?"
"Ev-vet efendim! Çoğu kez sadece onu içerim."
"Niçin böyle yapıyorsunuz?"
"Niçin? Ah, evet. Neden içiyormuş gibi yapıyorum? Basit. Kimileri yaşam biçimimi beğenmiyor. Canları cehenneme diyebilirim. Beğenmiyorlarsa bana vız gelir. Vız gelir diyorum ama canları cehenneme diyemem. Anladın mı?"
Dill'le bir ağızdan "Hayır" dedik.
"Onlara bir neden göstermeye çalışıyorum. İnsanlar bir açıklama buldu mu rahatlarlar. Kasabaya indiğimde azıcık yalpaladım mı, arada bir bu kese kağıdından içtim mi, 'içki onu böyle yapıyor' diyorlar, 'Ne yapsın elinde degil, içkinin tutsağı olmuş' diyorlar."
"Bu dürüstçe bir davranış değil Bay Raymond. Olduğundan kötü görünmek..." dedim.
"Dürüst değilim ama insanlara yardımcı oluyorum. Aramızda kalsın ama ben pek içki içmem. Ama onlar da isteyerek böyle olduğumu anlayamazlar."

İyi de, bu sırrı neden bizle paylaşmıştı? Ona sordum.
"Çünkü sizler çocuksunuz ve bu nedenle anlayabilirsiniz. Bir de onun ağladığını duydum." Başıyla Dill'i gösterdi. "İçgüdüleri henüz yok olmamış. Biraz büyüsün, ne ağlar ne hastalanır. Bekle biraz büyüsün. İşlerin yanlış olduğunun az biraz farkına varır belki, ama ağlamaz."

"Ne için ağlamam Bay Raymond?"
"İnsanların insanlara çektirdiklerine ağlamazsın. Onları da insan olduğunu akıllarına getirmeyen beyazların siyahlara çektirdiklerine ağlamazsın."

Hiç yorum yok: