19.7.12

"Ben küçük bir çocukken," diye başladı Bandini. "Ben memlekette küçük bir çocukken -"
Frederico ve Arturo hemen kalktılar masadan. Bıkmışlardı o hikayeyi dinlemekten. On bininci kez çocukken sırtında taş taşıyarak günde dört sent kazandığını anlatacaktı onlara yine. Svevo Bandini'yi büyülüyordu o hikaye. Bankacı Helmer'ı, ayakkabılarının tabanındaki delikleri, bir türlü satın alamadığı evi ve beslemek zorunda olduğu çocukları unutmasını sağlayan düşsel bir hikayeydi. Ben çocukken; düş. İzleyen yıllar, okyanusun aşılışı, doyurmak zorunda olduğu karınların çoğalışı, dertlerin her yıl biraz daha büyüyüşü; bütün bunlar büyük bir servetin edinilişi gibi övünülecek şeylerdi. Ayakkabı satın alamazdı onunla, ama yaşamıştı bu hayatı.

2 yorum:

demguzar dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Momo dedi ki...

şu içinde mal sahipleri gibi yaşayacakları ev hayali, değil mi :) evet, o yüzden en çok da anlatıcısı tarafından tekrarlandığını fark ettiğimiz hikayeler dinlenmeyi hak ediyor bence.