anliyorum yani, savastan konusan insan kendini daha bir ayaklari yere basar bulur. daha bir olgun sanki. sanki "gercek hayattan" bahseder savastan soz eden, baris ise devlet nizami icinde durup dururken ruya anlatmak gibidir sanki. genc isi, deli isi gibi bir sey. savas, "biz hayat universitesinde okuduk anniyo musun?" raconu keser de baris daha biraz cambridge'de yastik yuzleri uzerine doktora yapmis gibidir. yani kisaca soyleyecek olursak savas havalidir, baris biraz muhallebi cocugu. dolayisiyla, kendini 'kaave'nin onunde zincir sallayan, dunyadaki tek emeli 'kendi isini'(bir meslegi olmayanlarin meslegidir bu) kurmak olan genc bir adam kadar havali hissedenlerden 'hayat dersleri' aliriz. biz baristan soz edenler ise biraz daha trt'den origami ogrenmeye calisan cocuklar gibi dururuz.
(...)baris isteyenlerin savasa, dovuse, kavgaya hazir olmasi gerekiyor. savas isteyenlerden daha fazla. hatta belki savas isteyenlerin bizim kadar siddete maruz kalma ihtimali olmayabilir. ne de olsa onlar hor hor bagirip ondan sonra da kenara oturup tabutlarin gelmesini televizyondan, aksam yemegi yerken izleyebilirler. kimse onlara, "siz savas istediniz, buyrun savasin." demeyecek basilsa. ama baris isteyenlere, oyle gorunuyor ki, "baris istedin ha?" diyerek falaka sirasi gosterilecek. upuzun bir falaka sirasi... nasilsa tabutlar gelirken kimse donup "arkadas sen savas diyordun, ne yapacagiz simdi bu gozleri kapali oglan cocuklariyla?" demeyecek. niyeyse yine bize donecekler: "baris isteyen sendin degil mi? yuru bakalim dayaga!" ne tuhaf degil mi? her olumde, her asker dustugunde savas isteyenlere degil, baris isteyenlere donuyor kufur. hem bu kadar fasikyeden sayilip hem de bu kadar dayak yemek?.. her seferinde "kimse olmesin" diyenlerin olumden sorumlu tutulmasi?.. ezcumle, baris istiyorsaniz kavgaya hazir olun. cunku siz isteseniz de istemeseniz de dayak gelecek...