27.4.10

rio de janeiro ve melez kadınları

neden seçtim bana öldüresiye düşman bu kenti? insan acısından lif lif dokunmuş kırmızı peleriniyle benliğimi sarıp sarmalayan, keskin dişlerini karnaval maskelerinin ardına gizleyen rio de janeiro'yu?.. yalnızca tek bir şey adına güvenli suları terk eder, kendi köklerimizi keseriz. adem'in, uğruna ölümsüzlüğü teptiği tek şey adına: BİLİNMEYEN.

.

.

.

.

.

.

.

.

çetin cevizdir rio'nun melez kadınları. yatağa atmak istedikleri erkekleri baştan aşağı süzmekten, mavi mavi, çipil çipil bakan turistleri elle taciz etmekten, sokağın ortasında işemekten çekinmezler.bağıra çağıra konuşur; saç saça, baş başa kavgaya tutuşur; polislere, otobüs şoförlerine, patronlarına, kocalarına kafa tutarlar.belki bu yüzden, şiddet ve aids kurbanları sıralamasında dünya birinciliğini kimselere kaptırmazlar. tek odada üç kuşak büyüdüklerinden, cinsellikleri utanma sıkılma tanımaz. daha on beşini çıkarmadan, aşk gecesi yadigarı bir bebekle kalakaldıklarında, ne kin tutarlar, ne de yas. her yeni düş kırıklığında, her yüzüstü bırakılışta, her çocukta kadınlıkları daha bir pekişir sanki. kadından başka bir şey olmalarına izin verilmeyen bu kentte, onlar da sonuna dek kadın olmuşlardır, SALT KADIN...



bir ömür boyu ölümle samba yapan, kara tenli, kara gözlü, kara saçlı mulata... onun kopkoyu, depderin, silinemez karanlığı bedenindedir. yalnızca bedeninde... ruhu yoktur çünkü. çoktan elinden alınmıştır.

ben

İnsanların düşünce şeklinde çok garip, çok korkunç bir hata var. Bu hata nedir? Bilemiyoruz, fakat içimizde sonsuz bir mücadele var, bunu meydana çıkarmak için yapılan bir mücadele bu.
Bugün Altın Kız aniden durarak dediler ki:
"Biz sizi se.. seviyoruz."
Fakat hemen kaşlarını çatıp başını salladılar. Bize bir yardım arıyormuş gibi bakıyorlardı.
"Hayır," diye fısıldadılar, "İfade etmek istediğimiz bu değildi."
Sustular. Sonra tekrardan yavaş yavaş sayıklarmış gibi konuşmaya başladılar. Konuşmayı ilk defa öğrenen bir çocuk gibi kelimelerin üzerinde teker teker durarak konuşuyorlardı:
"Biz biriz... yalnızız... ve tekiz... ve biz bir olan sizi seviyoruz... yalnız olan... ve tek olan..."
Birbirimizin gözlerine bakarak bir sihrin bir an için bize dokunduğunu fakat bizi beyhude yere heyecanlandırarak uçup gittiğini anladık.
Kıvranıyorduk... Bulamadığımız bir kelime için kıvranıyorduk...

sen misin

Albino kedi Ed ile "minik Ed'imi yakalayacağım" adıyla bilinen bir oyun oynardım; Ed koltuğun, yatağın altına, ön taraftaki odaya kaçardı. Çocukların sevdiği bir oyundur bu, kıkırdayıp koşuşurlar. "Yakalayamazsın. Yakalayamazsın işte" Calio Jane bu oyunu oynamaya bayılır. Cezayir'deki evde Billy'yle bu oyunu oynardık: "Nerede benim Willy'm?"
Bir düşte 4664 Pershing Avenue'deki doğduğum evdeyim. İkinci kattaki eski yatak odamın girişinde bekleyen küçük sarışın bir çocukla karşılaşıyorum. "Sen Billy misin?" diye soruyorum.
"Beni seven insanlar için herkes olabilirim," diyor.

9.4.10

macera

... dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünya'nın şahidi olmaktı.